HAKKIMIZDA
Kurs programı, okul öncesi ve örgün eǧitim çaǧındaki çocukların yabancı dil eǧitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlanmıştır.
BİZ KİMİZ NE YAPIYORUZ?
Eǧitim bilim ve dil bilim alanında yapılan çalışmalar yabancı dil öǧretiminin olabildiǧince erken yaşlarda başlamasının gerekliliǧi üzerinde durmaktadır. Çocuklar erken yaşlarda biyolojik, sosyal veya duygusal engellerinin olmayışından, öǧrenmeye yönelik yanlış inanışlarının henüz varolmamasından, hata yapmaktan korkma ve utangaçlık gibi öǧrenmeye engel duygu durumlarından uzak olmalarından dolayı daha hızlı öǧrenirler. Ayrıca erken yaşlarda başlayan dil eǧitimi ana dil konuşucusu gibi sesletim yapma becerilerini pekiştirir. Çocukların beyinlerindeki dil gelişimi iki yaşında başlar ve bu gelişim ergenlik dönemine kadar sürer. Eǧer çocuk bu dönemde yabancı dil öǧrenmeye başlarsa yabancı dili de ana dili gibi rahatlıkla öǧrenebilir. Yabancı dil öǧretiminin bir amacı da çocuǧa kendi dili ve kültürünün dışındaki dillerin ve kültürlerin varlıǧının bilincini vermektir. Dil bilimciler ve eǧitimciler erken yaşta yabancı dil öǧretiminin çocuǧun bilişsel gelişimine katkıda bulunacaǧını belirtmektedirler. Ana dil edinimi süresince öǧrenilen yabancı dil çocuǧun sadece hedef dil becerileri geliştirmesini saǧlamakla kalmaz aynı zamanda ana dilindeki edinim sürecini de hızlandırır.
Çocuklara yabancı dil öǧretimi yapılırken yaşlarına uygun materyaller seçilmeli ve oyunlarla, şarkılarla ve deǧişik eǧitici etkinliklerle dilin kazandırılması hedeflenmelidir. Çocuklar yaşam doludurlar ve keşfetmeye hazırdırlar. Bu nedenle çocuklar yabancı bir dilde öǧrendikleri sözcükleri oyunlarla, şarkılarla, canlandırmalarla öǧrendikleri zaman öğrenme büyüklere oranla daha kolay gerçekleşir. okul öncesi yaş grubundaki öǧrenciler dili analiz edemediklerinden ancak dokundukları, gördükleri somut olayları ve nesneleri algılayabilmektedir. Bu yaş grubundaki çocuklar öǧrenme sürecine dinleme becerisi ile başlarlar sonra sırasıyla konuşma, ve yaşları ilerleyince de okuma ve yazma ile devam ederler. Çok zengin bir düş gücüne sahiptirler, kısa zamanda yaptıkları etkinliklerden sıkılırlar, sürekli tekrara gereksinim duyarlar. Anımsamaları için ilginç ve akılda kalıcı materyallere gereksinim duyarlar, paylaşma ve iş birliǧini öǧrendikleri etkinlikleri severler. Çocukların bu özellikleri dikkate alınırsa, erken yaşta yabancı dil öǧrenimine başlamak; sosyal, fiziksel, ruhsal, psikolojik ve zihinsel gelişimlerini etkili bir biçimde hızlandıracaktır.
Farklı yaşlardaki çocukların fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimleri açısından taşıdıkları özellikler gereksinimlerini etkilemekte olduǧundan, bu öǧrencilere verilen yabancı dil eǧitiminde sınıf içi uygulamalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle öğrencilerin yaş ve seviyelerine göre gruplandırılmaları
önem taşımaktadır.
- Çocuklar için Ingilizce Erken Öǧretim Programı bir daldırma sistemidir. Bu sistemde eǧitim, Ingilizce konuşularak gerçekleştirilen oyunlarla, fiziksel aktivitelerle, şarkılarla vb. yapılır. Bunun dışında çocuk dilin ritmini, sesini, sesletimini ve tonlamasını en doǧru şekilde alsın diye ebeveynlere çocuklara her gün arka planda Ingilizce dinletiler yaptırılması önerilir. Çocuk, evde dinlediǧi cümle ve şarkıların anlamlarını, sınıfta öǧretmenin hazırladıǧı materyaller ile öǧrenir, kavrar. Çocuk hedeflenen becerileri iyice kavradıǧında ve ünitenin içeriǧini kullanabilecek düzeye geldiǧinde bir sonraki üniteye geçilir.
- Çocuklar için Ingilizce erken öǧretim programıyla öǧrenmenin temeli, çocuǧun ana dilini öǧrenmiş olduǧu şekilde, tekrarlı dinleme ve olumlu destekle ikinci bir dili edinmesidir. Bu kurs programı özellikle küçük yaştaki çocuklar için uygun olmasının yanında her yaştaki çocuk için uygundur. Araştırmalar küçük çocukların tekrar yolu ile Ingilizce öǧrenmede daha hızlı geliştiǧini göstermektedir. Çocuklar bir hikâyeyi veya CD’leri tekrar tekrar dinlemekten hoşlanırlar.
- Çocuk ne kadar küçük olursa ve dile ne kadar çok maruz kalırsa, o dili o kadar kolay öǧrenir. Ayrıca, çocuǧun ikinci bir dili öǧrenebilmesi için o dilde düzenli olarak iletişim kurması gerekir. Ikinci bir dil öǧrenirken hedef dile maruz bırakma ne kadar erken olursa çocuk o dili O kadar çok kavrar ve o dilde iletişim kurması o kadar çok kolaylaşır. Bu sebepten, bu programda derslerde sürekli Ingilizce konuşularak iletişim kurulmaya çalışılmaktadır.
Çocuklar Için Ingilizce Erken Dil Öǧretim Programı’nın temel ilkeleri şunlardır
- Tekrarlı Dinleme: Işitsel malzemeler immersiyon(daldırma/ hedef dile maruz bırakma) sisteminin temelidir. Tekrarlı dinlemeler sonunda çocuk Ingilizce’nin seslerine, kelimelerine ve cümle yapılarına yabancı olmamaya başlar. Ebeveynlere evde, arka planda çocuklarına Ingilizce dinletiler yapmaları önerilir. Buradaki arka plandan kasıt çocuǧun kısa süreli belleǧi başka bir işle meşgulken (yemek yeme, oyun oynama vb.) dinletide duyduklarının uzun süreli belleǧe gitmesidir. Çocuklara dinletiler aracılıǧıyla işitsel olarak algıladıkları, derslerde öǧretmenler tarafından flaş kartlar, oyuncaklar ve öǧretmenlerin hazırladıkları materyallerle görselleştirilir.
- Olumlu Destek: Öǧretmen derslerinde her bir çocuǧu ayrı ayrı cesaretlendirir ve bunu ilerlemenin azlıǧına bakmadan her bir başarıyı ayrı ayrı överek yapar. Olumlu destek, öǧrenme sürecindeki çocuǧun kendine güvenini güçlendirir. Çocuk öǧrenmenin eǧlenceli olduǧunu düşünür ve güdüsü artar.
- Çeviri Kullanmama: Sınıflarda ana dile çeviri kullanılmaz. Çocukların dili doǧrudan kavramaları için sözcüklerin bir dilden diǧer bir dile çevrilmesine ihtiyaç yoktur. Çocuklar dili kendilerine gösterilen resimlerle, kendi yaptıklarıyla, işaretlerle ya da öǧretmeni taklit ederek öǧrenirler. Biz dil öǧretiminde holistik (bütüncül) bir yol izleriz. “Tüm duyuların kullanılması” buna en iyi örnektir.
- Küçük Gruplar: Bir grup içinde sekizden fazla çocuk bulunmaması çok önemlidir. Böylelikle öǧretmen her bir çocukla yeterince ilgilendiǧinden emin olur ve zayıf çocuǧa bireysel olarak yardım edebilir.
- Güdü: Çocuklar evde Ingilizce dinletiler yaparak daha hızlı öǧrenirler ve başlangıçtan itibaren başarılı olurlar. Ingilizce dinleti yapan çocuklar dilin artık onlara çok da yabancı gelmemesinden dolayı derslerdeki materyallere daha fazla odaklanırlar. Bu durum öǧrenmeyi eǧlenceli ve zevkli hale getirir. Olumlu destek yöntemi ve eǧlenceli aktiviteler çocuǧun kendine güvenini arttırır.
Program karma yaklaşım dikkate alınarak hazırlanmıştır. Yapısal, durumsal, konu odaklı, kavramsal/işlevsel, süreç/görev odaklı ve beceri odaklı yaklaşımlardan yararlanılmıştır. Bu program sarmal programlama yaklaşımına dayalı bir içerikle düzenlenmiştir. Bu tip programda içerik doǧrusal bir sıra izlemez. Daha önce öǧrenilmiş konular gerektikçe tekrarlanır. Bu şekilde aynı konu farklı zamanlarda tekrar edilmekte ve pekiştirilmektedir. Konunun unutulması bu formatla engellenirken tekrarlar sırasında öǧretmenin öǧrencilerin öǧrenme düzeylerine yönelik deǧerlendirme yapması da saǧlanmaktadır. Çocuk yanlış yaptıǧında doǧrudan düzeltme yerine doǧal iletişimi bozmadan geri bildirim verilmektedir.
Çocuǧun dili kullanırken kendini rahat hissedebilmesi için sınıf ortamı güdüyü arttırıcı nitelikte düzenlenmelidir. Sınıflarda çocukların hoşlanacaǧı renkli ve rahat ortamlar sunulmaktadır. Klasik düzendeki gibi sıra, sandalye ve tahta yerine rahat ve renkli minderlerin olduǧu, çocuǧun rahatça hareket edebileceǧi ve kendisini rahat hissedebileceǧi bir sınıf ortamı yaratılmalıdır.
Öǧretmen sınıfta Türkçe konuşan çocuǧa, onu anladıǧını belli etmelidir. Ancak çocuklara model olmak için sadece Ingilizce konuşmalıdır. Öǧretmen çocuklara Ingilizce konuşmaları için asla baskı uygulamamalıdır. Türkçe konuşan öǧrencilere Ingilizce cevap vererek Ingilizce konuşmaya cesaretlendirmelidir.
Turkish 
